1922’de kurulan ve 1991 yılında dağılan Sovyetler Birliği’nin ardından, bu birliğe dahil ülkeler büyük bir ekonomik krizin yanı sıra iç savaşlarla da boğuşmak zorunda kalmıştı. Birliğin önder ülkesi Rusya, iki Çeçen savaşını atlatırken diğer yandan birlikten sonra kurulan devletlerle ciddi krizler yaşamıştı. Bunların başında ABD ve AB’nin yakınlaştığı Ukrayna ve Gürcistan’la yaşanan krizler geliyor…
Birliğin dağılmasının ardından göreve gelen devlet liderlerinden Boris Yeltsin dönemindeki Rusya, ekonomik açıdan tükenmiş ve ülke içinde meydana gelen çatışmalarla boğuşmak zorundaydı. Ülkede yaşanan acı olayların üstüne bir de Yeltsin’in alkolik olması ülkenin geleceği açısından pek de parlak bir dönem değildi. Tam da bu dönemde Yeltsin’in de önemli sorumluluk alarak görevi bırakması ve Putin başkan vekili tayin etmesi Rusya açısından yeni bir dönemin başlamasına neden oldu.
Eski bir KGB ajanı olan Vladimir Putin, Yeltsin’e nazaran daha disiplinli, sorumluluk sahibi ve ülkesi adına önemli kararlar alacak nitelikte bir Rus evladıydı.
1999 yılında başbakanlık görevine gelen Putin’in, önce geçmişine dair bazı bilgileri siz okuyucularla paylaşalım…
BABASI SAVAŞTA YARALANDI, KARDEŞİNİ İSE KAYBETTİ!
Vladimir Putin 7 Ekim 1952’de St. Petersburg’ta dünyaya geldi. Mühendis olan babası özel birlikte görev yaptı ve Leningrad cephesinde görev yaptı. Baba Putin savaşın başlarında çıkan bir çatışmada yaralandı, ancak Putin’in kardeşlerinden biri o kadar da şanslı değildi. Putin’in bir kardeşi Leningrad kuşatmasında hayatını kaybetti.
Ailenin son çocuğu olan Vladimir Putin, çocukluğundan beri judo ile ilgilendi. Liseyi bitirdikten sonra hukuk fakültesini kazandı. Sovyetler Birliği döneminde okulu bitiren vatandaşlar, yetkinliklerine göre işe yerleştirme sistemiyle devletin istediği kurumlarda çalışmak zorundaydı. Devlet, hukuk fakültesini bitiren Putin’i KGB’de görevlendirdi. Putin bir röportajında hukuk fakültesine girme sebebini KGB’ye katılmak olarak açıklamıştı.
PUTİN’E GÖRE SOVYETLER BİRLİĞİ’NİN DAĞILMA NEDENLERİ
Putin, Sovyetler Birliği’nin dağılmasındaki en önemli nedenlerden birinin; Gorbaçov’un ülkede değişime ihtiyaç olduğunun farkında olması ancak bunu nasıl yapabileceğine dair bilgisinin olmamasına bağlı olduğunu söylemişti. Putin ayrıca, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının 20. Yüzyılın en önemli felaketlerden biri olduğunu belirtiyor. Birliğin dağılmasıyla 25 milyon insanın vatansız kaldığını ifade eden Putin, bu süreçte insanların yoksullukla ve belirsizliklerle uğraşmak zorunda kaldığını ifade etti.
PUTİN’İN GÖREVE GELME SÜRECİ
Putin 1 Ocak 2000’de Boris Yeltsin’in desteğiyle başkan vekili oldu. Bu teklifin kendisine daha önce de geldiğini söyleyen Putin, böylesi önemli sorumluluk almanın kendisi açısından zor olacağını düşünerek teklifi reddettiğini Oliver Stone ile yaptığı bir röportajda açıklamıştı.
PUTİN’İN GÖREVE GELMESİNİN ARDINDAN RUSYA’DA YAŞANAN ÖNEMLİ GELİŞMELER
Putin’in göreve gelmesinin ardından birçok sorunla boğuşan Rusya’da güneş doğmaya başlamıştı. Bunların başında Çeçen Savaşı’nın sonlandırılması ve ekonomide yaşanan olumlu gelişmeler vardı.
Putin döneminde özelleştirmeler sonucu hükümete yakın bazı iş adamlarının zenginleşmesinin önü kesildi. Bundan rahatsız olanların bir kısmı İngiltere’ye gitti. Rusya’da kalanlarla ise yeni anlaşmalar yapıldı. Devlet malının bedavaya gitmemesi için gereken önlemleri alan Putin, yatırım odaklı anlaşmalar yaptı ve haksız kazancı önüne geçmeye çalıştı. Bu gelişmelerin ardından ülkede yoksulluk 3’te 2 oranında azaldı.
Putin döneminde Rusya, IMF’ye olan tüm borçlarını ödediği gibi Sovyetler Birliği’ne bağlı devletlerin de IMF’ye olan borçlarını ödedi.
AFGANİSTAN SORUNU
El Kaide’nin Afganistan’da güçlenmesini, ABD’nin bu ülkedeki radikalleri desteklemesine bağlayan Putin, ABD’nin bu ülkeye olan müdahalesini terör örgütlerini bitirmek amacıyla destekledi. ABD, Afganistan’da terörü bitirmediği gibi ülkeden de ayrılmadı. Putin bir röportajında, “ABD bize Afganistan’da sonsuza kadar kalmayacağının sözünü vermişti ancak öyle olmadı” diyerek açıkladı.
PUTİN’İN SNOWDEN HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİ
ABD'nin kendi vatandaşları da dahil birçok ülkede yaşayan insanları takip ettiğini ortaya çıkaran Snowden için, “böyle bir yanlışı deşifre etmek yerine NSA’den istifa etmeliydi” diyen Putin, öte yandan Snowden'İn ülkesine ihanet etmediğini ve yaptığı her şeyi herkesin gözü önünde yaptığını, başka bir ülkeye bilgi sızdırmadığını bu nedenle de hain olmadığını açıklamıştı. Ayrıca Snowden'i cesur, gözü kara bir adam olarak nitelendiren Putin, Snowden'in karakterli biri olduğunu da sözlerine eklemişti.
Snowden'in ABD'ye neden teslim edilmediğini de açıklayan Putin, ABD'nin Rusya ile suçlu takasıyla ilgili anlaşmayı imzalamadığını ve bu nedenle Snowden'i vermediklerini söylemişti.
PUTİN DÖNEMİNDE ABD’DE 4 BAŞKAN GÖREV YAPTI
Putin döneminde ABD'de 4 başkan görev aldı. Bunlar Clinton, Bush, Obama ve Trump.
PUTİN’E 5 SUİKAST GİRİŞİMİ!
Putin, 3 başkanlık döneminde 5 suikast girişimine maruz kaldı.
RUSYA’NIN ABD’DEKİ BAŞKANLIK SEÇİMLERİNE MÜDAHALESİ VAR MI?
ABD'de yapılan son başkanlık seçiminin galibi Donald Trump olmuştu ancak bu seçimle ilgili Rusya'ya yönelik ilginç iddialar ortaya atılmıştı.
Rusya'nın ABD seçimlerini manipüle ettiği ve Trump'ın kazanmasına yardım ettiği öne sürülmüştü.
Hacker’ların ABD'deki seçimlere müdahale ettiği ortaya çıktı ancak bunun arkasında kimlerin olduğu ise henüz belirlenemedi.
Eski ABD Başkanı Obama da seçimlere Putin'in emriyle Rusya'nın müdahale ettiğini söylemişti. Putin bu konu hakkında yaptığı açıklamada iddiaları sert bir dille yalanlamıştı.
Putin bu iddiaların ortaya atılmasının temel nedenlerinden birinin; Trump hükümeti ile Rusya arasındaki ilişkilerin normalleşme ihtimalinin ortadan kaldırılmak istenmesi olduğunu söylemişti.
Rusya'nın ABD'deki başkanlık seçimlerine hacker’lar üzerinden müdahale ettiği iddiasının ardından ABD'den Rusya'daki 3 bankaya siber saldırı gerçekleşti. Bankaların yanı sıra Moskova Borsası'na da siber saldırı yapıldı.
Putin bu saldırıların ABD tarafından yapıldığına dair kesin bir kanıtın olmadığını, saldırı öncesi bankaların ve müşterilerinin bilgilendirildiğini açıklamıştı.
PUTİN’İN STALİN HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ
Putin, batılı ülkelerin Rusya'yı Stalin üzerinden kötülemeye çalıştıklarını ve o dönemdeki yönetime benzer bir şekilde yönetildiği algısını oluşturmaya çalıştıklarını söyledi.
Putin, Stalin için “Hepimizin böyle doğum lekeleri vardır” ifadelerini kullanarak görüşünü belirtmiş ve açıkça Stalin yönetimini beğenmediğini ifade etmişti.
Stalin döneminde birçok insanın katledilmesi, imha kamplarının kurulması gibi eylemlerin kabul edilemez olduğunu ifade eden Putin, bu yaşananların unutulamayacağını açıklamıştı.
Öte yandan Putin'in annesi ve babası bir Stalin hayranıydı. Bu konunun hatırlatılması üzerine Putin, Sovyetler Birliği dönemini de gören birçok yaşlı Rus'un Stalin'e hayranlık beslediğini Oliver Stone’a verdiği röportajda açıklamıştı.
0 Yorumlar